Sabahattin Ali ve Sosyolojik Göstergeler: Değirmen Öykü Kitabı Örneği
"Sabahattin Ali ve Sosyolojik Göstergeler: Değirmen Öykü Kitabı Örneği"Aktaran: Yusuf Can GökkayaSabahattin Ali, ilk başlarda sanatı özellikle edebiyatı, “içinde yaşanan cemiyet şartlarının şuurlu veya şuursuz bir ifadesi şeklinde değerlendirirken, daha sonra sanatın bir yansıtma şekli olduğunu reddeder. Yaptığı edebiyatın bir amacının olması gerektiğini kavrar ve daha işlevsel kullanır. Muzaffer Reşit’le yapılan bir konuşmasında edebiyatın sanatkârın düşündüğü ve duyduğu bir fikrin ve hissin ortaya atılması, tamim edilmesi olduğunu söyler. Yani bir nevi propaganda olduğunu belirtir. Hiçbir zaman sanatın maksatsız olduğuna inanmadığını, sanatın bir tek ve sarih bir maksadı olduğunu onun da insanları daha iyiye daha güzele yükseltmek, insanlarda bu yükselme arzusunu uyandırmak olduğunu ifade eder (Reşit, 1936: 264). Ona göre toplum ile sanatkârın karşılıklı etkileşimi vardır. Sanatçıların, yazarların istenilene ulaşabilmeleri için gerçekçi olmaları gerekmektedir. Ancak yaşadığı zamanının sanatçılarının toplum meselelerine eğilmedikleri bunun yerine kendi his ve duyguları içim bir şeyler ürettiklerini belirtmekte ve bundan dolayı da şu an sevilmediklerini ve gelecekte de hatırlanmayacaklarını söylemektedir. Hikâye ve roman türlerinde kalıcılığın sağlanması için oluşturulan kişilerin canlı, vakanın güncelliğini yitirmeyecek tarzda seçilmesi ve işlenmesi gerektiğini işaret eden yazar, bu noktada Türkiye’de bu kriterleri aşmış, iyi denebilecek eser sayısının oldukça az olduğunu söyler (Nazif, 1938: 566). Sabahattin Ali’nin bir diğer özelliği de samimi olmasıdır. Bunun için “Ben yazılarımda zannedildiğimden daha samimiyimdir ve bunlar benim dimağ-ı hayatımın birer vesikası ve hepsi birden tarihidir. Ben zaten yazılarım da doğrudan doğruya veya bilvasıta hep kendimden bahsediyorum” (Sıtkı, Doğan, 1991: 99-90) demiştir. Genel olarak sanatta eski-yeni tartışmasını lüzumsuz olarak gören yazar, bunun yerine bir eserin değerlendirilmesinin iyi veya kötü ölçütleri temel alınarak yapılması gerektiğini savunur. Eski edebiyat ve halk edebiyatından yararlanma konusunda da açık görüşlü olan yazar, “sanat olmuş ve olacak her şeyden faydalanır” der. Edebi bir metnin ana malzemesi dil olduğu için Sabahattin Ali, eserlerinde dilin kullanımına büyük önem verir. Dilde aşırılığa karşıdır. Dil halk içinde bir iletişim aracı olduğu için, anlaşılır, yalın ve süssüz olmalıdır. Bundan dolayıdır ki kendi eserlerinde kullandığı dil de yalın ve süsten uzaktır. İlk öykü kitabı olan Değirmen’in de dilinin diğer baskılarında sadeleştirilmesini sağlar.Kaynaklar:Ali, S. (2016). Değirmen. İstanbul, Yapı Kredi Yayınları.Karaca, A. (1993). Sabahattin Ali’nin Öykülerinde Toplumsal Konular. Türkoloji Dergisi, 11, 222.Korkmaz, R. (2016). Sabahattin Ali İnsan ve Eser. İstanbul, Kesit Yayınları.Moran, B. (1991). Edebiyat Kuramları ve Eleştiri. İstanbul, Cem Yayınevi.Reşit, M. (1936). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 561, 264.Sabahattin Ali Konusu 09.10.2022 tarihinde http://www.edebiyatgretmeni-twb.net/sabahattin_ali.htm adresinden erişilmiştir.Sıtkı, A. - Akın D. (1991). İki Gözüm Ayşe. İstanbul, Ataol Yayınları.Şenderin, Z. (1996). Sabahattin Ali’nin Eserlerinde Toplumsal Gerçekçilik. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale. Türk Dil Kurumu, (2005). Türkçe Sözlük. Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları.Umran, N. (1938). Sabahattin Ali ile Bir Konuşma. Varlık, 108, 566.Wellek, R. (1993). Edebiyat Teorisi. (Ö. F. Huyugüzel, Çev.). İzmir, Dergah Yayınları.Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait Almost in F - Tranquillity, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100394Sanatçı: http://incompetech.com/